sonuna kadar

Turkish-English Translation

  1. Adverb deeply
  2. to the bitter end
  3. to the last
  4. out
  5. Adverb to the end
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Bir kere başladık artık, sonuna kadar gideceğiz.
In for a penny, in for a pound. Sentence, Idioms
aralık ayı dahil ayın sonuna kadar
up to and including december
başından sonuna kadar
all along the line Adverb
başından sonuna kadar
from start to end Adverb
başından sonuna kadar
through
başlangıçtan sonuna kadar
from start to finish
bölümün sonuna kadar
sub finem
bölümün sonuna kadar
to the end of the chapter
buradan başlayarak sonuna kadar
ad fin. Adverb, Law
hafta sonuna kadar
later this week
sonuna kadar birinin mudafiliğini yapmak
to go all out Verb
sonuna kadar dayanmak
to die in the last ditch Verb
sonuna kadar dayanmak
to stay the course Verb
sonuna kadar dayanmak
to hold out to the end Verb
sonuna kadar dayanmak
to stand the gaff Verb
sonuna kadar doldurmak
to fill to capacity Verb
sonuna kadar dövüşmek
to slug it out Verb
sonuna kadar gitmek
to stay the course Verb
sonuna kadar gitmek
to go to the whole length Verb
sonuna kadar sabretmek
to go the route Verb
sonuna kadar savaşmak
to fight to a finish Verb
sonuna kadar savaşmak
to fight out the battle to the end Verb
sonuna kadar savaşmak
to fight to the bitter end Verb
sonuna kadar uğraşmak
to go the whole hog Verb
...'i sonuna kadar desteklemek
to support ... to the end Verb
…i sonuna kadar zorlamak
to stretch … to the breaking point Verb
araştırmayı sonuna kadar götürmek
to prosecute an investigation Verb
başından sonuna kadar bir projeyi hazırlayan uzmanlar ekibi
total design team
başlangıcından sonuna kadar bir vadeli iş muamelesi
round turn
bayramın sonuna kadar ertelemek
to adjourn over the holidays Verb
bayramın sonuna kadar ertelemek
to adjourn over the holiday Verb
bir dava hakkında sonuna kadar mücadele etmek
to fight a case to find judgment Verb
bir dersin sonuna kadar kalmak
to sit a lecture Verb
bir dersin sonuna kadar oturmak
to sit a lecture out Verb
bir duruşmanın sonuna kadar oturmak
to sit a hearing out Verb
bir işi sonuna kadar götürmek
to push a matter through Verb
bir işi sonuna kadar götürmek
to see something through to its conclusion Verb
bir işte sonuna kadar gitmek
to go the whole hog Verb
bir mücadeleyi sonuna kadar götürmek
to see a struggle through Verb
bir oyunun sonuna kadar oturmak
to sit a play out Verb
bir şeyi sonuna kadar götürmek
to go for the limitation Verb
bir şeyi sonuna kadar tartışmak
to argue something out Verb
birinden sonuna kadar yararlanmak
to suck sb's life blood Verb
birinin diyeceklerini sonuna kadar dinlemek
to hear someone out Verb
birşeye sonuna kadar devam etmek
to see something out Verb
birşeye sonuna kadar karşı olmak
to be set against something Verb
birşeye sonuna kadar karşı olmak
to be dead set against something Verb
birşeyi sonuna kadar desteklemek
to be all for something Verb
birşeyi sonuna kadar götürmek
to see something out Verb
birşeyi sonuna kadar götürmek
to see something through Verb
birşeyi sonuna kadar okumak
to read something all the way through Verb
birşeyin sonuna kadar arkasında olmak
to be all for something Verb
haklarını sonuna kadar savunmak
to stick up for one's rights Verb
oyunu sonuna kadar oynamak
to play out Verb
yolculuğun sonuna kadar geçen bilet
through ticket
zahmetli bir işi sonuna kadar sebatla yürüten kimse
plodder
Turkish-English phrases from Zargan's own database